Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

Sultangazi 50. Yıl Mahallesi

Sultangazi ve Komşuluk



Sultangazi'de komşuluk nasıl. ? Sultangazi'de huzur var mı ? Sultangazi'ye taşınacağım komşular arasındaki ilişkiler nasıl ? gibi bir takım sorulara sosyal medya üzerinden, forum alanlarından, emlakçılarda, esnaf dükkanlardaki mini sohbetlerde rastlıyoruz.
Sultangazi'de komşuluk nasıl diye sormadan önce komşuluk var mı diye sormamız daha iyi olacak. 
Özlenen, beklenen ve arzu edilen komşuluğun Sultangazi'de olup olmadığını medyadan net olarak görmemiz mümkün.
Hatta "Sultangazi'de komşu" diye Google'a yazdığımızda pek de iyi olmayan sonuçları üzülerek görüyoruz.

Anadolu'nun pek çok yerinden göç ederek gelenlerin zamanla yerleşmeleri sonucunda 40 - 50 yıldır İlçe de oturanlar "nerede eski komşuluk "derken yolun, suyun, elektriğin olmadığı dönemlerde, tek tük imar planı dışında yapılan gecekondularda oturdukları dönemlerdeki komşuluk ilişkilerinden söz etse pek olumlu sözlere rastlayamayacağımızı belirtmek istiyoruz. Kaldı ki, suların tankerle geldiği o dönemlerde tanker başında edilen kavgaların, çeşme başında yaşanan kavgaların acı bir hatıra olarak söyleneceğini de duymamız mümkündür. 

Belediyenin Yarışmasında Komşuluk
Konu ile ilgili olarak araştırma yaparken sosyal medyada Sultangazi Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu  bir yarışmadaki resim çalışması dikkatimizi çekmişti. Belediye'nin "Sultangazi'de Ramazan Ayı ve Komşuluğun Önemi" konulu yarışmaya gönderilen resim tam da konumuza uygun düştüğünü ve Sultangazi'de yaşayan vatandaşın düşüncesini net olarak ortaya koyduğunu görüyoruz. 
Resim bir karakalem çalışması.. Seyyar satıcı ya da eskici görünümündeki bir satıcı "Komşu Arıyorum" şeklinde bağırarak Sultangazi'nin sokaklarında dolaşıyordu. Evet, bir kara mizah bir gerçeğin karakalem şeklinde yansıtılmasıydı ve Sultangazi'de komşuluğun arzu edilecek şekilde olmadığını görüyorduk.

Kültürler arası çatışma ve Bizden Değil
Kültürün, gelenek ve göreneğin, yörenin, düşüncelerin çok farklı şekilde görüldüğü Sultangazi'de yabancı milletlerden gelen ( Suriyeli, Afrikalı, Kafkasyalı) insanların da varlığı ile tam bir çelişkili insanlar topluluğuna dönen Sultangazi'de taraf olmak zirveye çıkmışken kendinden olmayanlara düşman gözü ile bakmak yadırganmamaktadır. Hatta bazı yöre insanlarının devam ettiği cemaatlere bağlı topluluklarda dahi "bizden değil" ilkesiyle karşılaşmanız mümkündür.
İlçeye yeni taşınanların eskilere eskilerin yeni taşınanlara adapte olması yönünde nedeni tespit edilemeyen bir zorluk her zaman gündemde.. Yeni taşınanların eskilere bakışı eskilerin uzaydan gelmiş gibi yeni gelenlere bakması arasında fark yok. Kültür / eğitim yönünden kendini aşmış olanalrın, kalabalık şehirde bilhassa İstanbul'da yaşamayı benimsemiş olanların yerleşmeleri durumunda kendilerini zor durumda bulacaklarını bilmeniz gerekir.
Farklı kültürlerin, farklı gelir gruplarının, eğitim, gelenek, görenek, din ve etnik alandaki farklılıklar bir arada yaşamak zorunda kalan topluluklar arasında çatışmalara sebep olabilmektedir. bazı kimselerin nüfuslarını kullanarak daha zayıf olan üzerinde baskı uygulamalarının da sıkça rastlanabildiği ilçede emniyet güçlerinin yine de başarılı bir hizmet verdiğinin altını çizmek gerekiyor.
Kamu kurumlarında hemşericilik oynandığını ve Sultangazi'nin bundan kurtulmayacak bir yapıya sahip olduğunu da belirtmek isteriz.

Benim Çocuğum Yapmaz
Çocukların sokak aralarında oynadıkları oyunlarda dahi komşuya zarar verme konusunda ailelerin eğitici , uyarıcı olmaktan öte "çocuktur ne yapacak" sözünün arkasına sığınmak kurtuluş olmuştur. Çocuk denilenlerin öyle 3-5 yaşında değil 15 -25 arasında olanların sayılması da tablonun ne kadar acı olduğunu göstermektedir. Hemen hemen her sokakta 40-50 çocuğun varlığı, çocukların saygı ve sevgi yoksunu olması, anne babaların her birinin kendi çocuklarını dokunulmaz olarak kabul etmesi, rahatsız olan komşunun şikayetine çocuğunu koruyarak şiddet boyutunda tepki göstermesi haliyle çocuğun daha fazla yaramazlık yapmasına neden olmaktadır. 
Bir de çocuk denen kişinin nerede ise yetişkin yaşta olduğunu da söylersek bu yaştaki çocuğun anne babasından ziyade kavgaya yatkın olduğunu da düşündüğünde olabilecek şiddet olayında huzurun artık hayal olduğunu göreceksiniz.

Parsellenen Sokak ve Caddeler
Bina sakinlerinin ve dükkan sahiplerinin kendi kapı önlerinin sadece kendilerine ait oldupunu, her bina önünde taş ya da plastik dubaları koyarak bir başka komşunun kendi binasının önüne araç koyma imkanı olmayacağını da biliniz. Herkesin kapı önü kendine ait. Bir başkası arabasını park edemez. İşyerlerine gelince belediye rant sağlayacak diye kaldırımların yarısına kadar dükkan uzantılarını, çay ocaklarının kaldırımları oturaklarla işgal ettiğini göreceksiniz. Kaldırım işgali konusunda Belediyenin başarılı olmadığını göreceksiniz. Tırların, çekicilerin koca koca kamyonların sokak aralarına park etmesi,  işyeri sahiplerinin yolları işgal etmesi de bunun amortisi. O yüzden yayalar yolun ortasından yürümek zorunda kalmaktadır.

Belediye Temizlik Sever İlçe Sakinleri Değil
Çöpler, belediye çöpleri toplamakta, temizlik elemanlarının sabah 5'ten itibaren çalıştıklarını görürsünüz. Ancak sokakta yürürken başınızdan aşağıya bir çöp torbasının düşmesi durumunda, başınızdan aşağıya silkelenen bir kilim, halı ya da sofra bezinden dökülenlere şaşırmayın.  Çocukların çöp torbalarını oyun oynarken kale diğeri yapmaları, gelen arabaların bu torbaları patlatarak etrafın pisliğe dönmesine hiçbir aile müdahale etmez.
İnşaatların yolun ortasına kadar taşan malzemeleri, sokağın yarısına kadar işgallerinin yanı sıra bir de bu inşaatların önüne yayanın geçişine engel olacak şekilde araç park etmeleri asla yadırganmaz.

Sonsöz
Uzun lafın kısası , Sultangazi'de komşuluk yoktur. Gelen bin pişman gelmeyen bir pişman.. Yine'de Sultangazi'nin sultanşehir olmasını arzu eden o kadar çok kişi var ki, huzursuzluk verenlerin bir an önce ilçeden çekip gitmelerinin umutla beklediklerini söyleyebiliriz

Bizden söylemesi. Sizde yazabilirsiniz. Yorumlarını bekliyoruz

Yusuf Dilsen - 05.07.2021

Sultangazi , ellinciyilmahallesi, 50.yıl mah