Başta Ellinci Yıl Mahallesi kapalı pazar yeri olmak üzere ilçe genelinde dolaştığımız haftalık kurulan pazarlarda alışveriş eden ilçe halkının pazarcılara karşın güven duygusunun olmadığını gördük.
Cumhuriyet, İsmetpaşa, Uğur Mumcu ve diğerleri..
Gidemediğimiz pazar yerlerini de kullanan eş dost mahalle sakinlerine sorduk.
Semt pazarlarından ne kadar memnunsunuz , diye..
Tahmin ettiğimiz gibi aldığımız cevaplardan hiç şaşırmadık..
İlaç için pazarlardan memnun olanı görmedik. Göremedik.
Cumhuriyet, İsmetpaşa, Uğur Mumcu ve diğerleri..
Gidemediğimiz pazar yerlerini de kullanan eş dost mahalle sakinlerine sorduk.
Semt pazarlarından ne kadar memnunsunuz , diye..
Tahmin ettiğimiz gibi aldığımız cevaplardan hiç şaşırmadık..
İlaç için pazarlardan memnun olanı görmedik. Göremedik.
Susmayı tercih edenler hariç..
Şikayetlerin başında güvensizlik geliyor.
Vatandaş pazarcıya güvenmiyor.
Alışveriş esnasında karşılaşılan hileler ve tartı korkusu en büyük endişelerin başında geliyor.
Dinimizde tartıda hileye kesinlikle izin verilmezken tartıda olan hileleri sosyal medya da ya da şikayet sitelerinde paylaşanları da gördük.
Dinimizde tartıda hileye kesinlikle izin verilmezken tartıda olan hileleri sosyal medya da ya da şikayet sitelerinde paylaşanları da gördük.
İşte bir örnek
Vatandaş yazmış.."Cumhuriyet Mah. Cuma Semt pazarından bahsediyorum Pazarcı esnafı maalesef dürüstlükten uzak üç kez tecrübe yaşadım bir kilo muz aldım evde kendime ait elektronik terazim var tarttığımda 760 gr geldiğini gördüm bu bir' bir başka hafta başka bir tezgahtan yine bir kg muz aldım bir başka esnafa tattırdım yine 250 gr eksik çıktı bu sefer geri gidip iade ettim paramı geri aldım. Bir başka hafta 1,5 kg elma aldım eve gelip tarttığımda 1,160 gr olduğunu gördüm. Pazarda şikayetimi iletebileceğim bir tane görevli zabıta bulamadım Şimdi soruyorum belediye görevini yeterince yapıyor mu?"
Sözde terazi diye abuk subuk dijital terazilerin dengesiz konulmasından, ıslak olarak tutulmasından, tezgah arkalarında ne gösterdiği bilinmeyecek ve görülmeyecek şekilde durmasından, belediye kontrolünden geçip geçmediği belli olmayan irili ufaklı terazimsi aygıtlardan ne kadar doğru tartıya ulaşıldığı asla belli değil.
Ve yukarıda iki örneği görülen şikayette olduğu gibi pazardan aldım bir kg eve geldim satıcı ne kadar verdiyse olayına dönüyor durum..
Vatandaş soruyor.. Teraziler neden vatandaşın görebileceği şekilde tezgah önüne konmaz ?
Sahi neden ?
Sadece terazi mi..
"Tezgahın önüne dizilen birbirinden alımlı, cazibeli, mükemmel ürünler yerine torbaya konulan kaliteden yoksun ürünler. "Eve gidince sürpriz yapıp saç baş yolduruyor" diyor vatandaşın biri..
"Tezgahın önüne dizilen birbirinden alımlı, cazibeli, mükemmel ürünler yerine torbaya konulan kaliteden yoksun ürünler. "Eve gidince sürpriz yapıp saç baş yolduruyor" diyor vatandaşın biri..
Bu ne demek biliyor musunuz.?
Tezgahta teşhir edilen ürünün kalitesinde olanların torbalara konulmadığı...
Parasını tam verdiğiniz ve belki de emsallerine göre pahalı olarak aldığınız ancak kalitesizliğinden yarısını çöpe atmak zorunda kaldığınız ürünleri çöpe atmak zorunda kalırken vatandaşın içinden geçenleri buraya aktarmak dahi hatta düşünmek bile yüz kızartıcı.
Tezgahta teşhir edilen ürünün kalitesinde olanların torbalara konulmadığı...
Parasını tam verdiğiniz ve belki de emsallerine göre pahalı olarak aldığınız ancak kalitesizliğinden yarısını çöpe atmak zorunda kaldığınız ürünleri çöpe atmak zorunda kalırken vatandaşın içinden geçenleri buraya aktarmak dahi hatta düşünmek bile yüz kızartıcı.
Oysa, satışta hile yapanlar için peygamber efendimiz aleyhisselam " Aldatan bizden değildir" diye buyurmasına ve büyük bir kesimin de o peygambere sözde iman etmiş olmasına rağmen..
Satıcılar tazeliğini yitirmiş, çarık çürük malı torbalara koymaktan asla geri kalmıyor.
Satıcılar tazeliğini yitirmiş, çarık çürük malı torbalara koymaktan asla geri kalmıyor.
Ve vatandaş soruyor ... İyi mal önde kötü mal neden satıcının önündedir.?
Seçmece mal satan esnafın çoğalmasını isteyen bir vatandaşın sözleri şöyle;
"Her hafta mahallemize kurulan pazara gidiyorum. Burada bir çok ürün markete göre avantajlı. Burada haftalık alışverişimi yaparım ama bazı esnaflar ürün satarken tüketicinin istediği gibi ürünü alması için seçme izni verirken bir çok esnafta seçtirilmesine kesinlikle izin vermiyor. Bu da sorun yaşamamıza neden oluyor. Çünkü tezgahın ön tarafında dizilen ürünler çok iyi ama arka taraftaki ürünlerin öndeki ürünlerle alakası yok. Burada tamamen satıcının insafına kalıyoruz. Belediye yetkililerinden pazarlarda bu soruna çare bulmasını bekliyoruz."
Hem terazide hile hem kalitede hile oldu mu, helal kazançtan söz edilir mi , hadi gelin bunu konuşalım derseniz bu konuşma asla yapılamaz.
Seçmece mal satan esnafın çoğalmasını isteyen bir vatandaşın sözleri şöyle;
"Her hafta mahallemize kurulan pazara gidiyorum. Burada bir çok ürün markete göre avantajlı. Burada haftalık alışverişimi yaparım ama bazı esnaflar ürün satarken tüketicinin istediği gibi ürünü alması için seçme izni verirken bir çok esnafta seçtirilmesine kesinlikle izin vermiyor. Bu da sorun yaşamamıza neden oluyor. Çünkü tezgahın ön tarafında dizilen ürünler çok iyi ama arka taraftaki ürünlerin öndeki ürünlerle alakası yok. Burada tamamen satıcının insafına kalıyoruz. Belediye yetkililerinden pazarlarda bu soruna çare bulmasını bekliyoruz."
Hem terazide hile hem kalitede hile oldu mu, helal kazançtan söz edilir mi , hadi gelin bunu konuşalım derseniz bu konuşma asla yapılamaz.
Bir başka sorun.. Fiyat etiketlerindeki oyun bir başka muamma..
Her ne kadar zabıtalar görevlendirilip pazar içinde dolaştıklarında kendilerince etiket kontrolü yapsa da (!) ya dikkat etmediklerinden ya da adam sendecilikten veyahut pazarcının tepkisinden çekinerek "Hani kardeşim malın fiyatı" demediği için bir çok tezgah fiyatsız, bir çok tezgahta etiket görseline rağmen etikette sadece ürünün adının yer alması, fiyata yer verilmemesi, aynı ürünü iyi, kötü, en kötü tarzı dizerek en kötüsü üzerine tek bir etiket koymaları da fiyatta aldatmadan başka ne olabilir ki...
Ve yine bir soru... Ürünlerin çoğunda neden fiyat yazan etiket yoktur?
![]() |
Bu sembolik bir resim.. İşte üç etiketli bir tezgah.. Ancak fiyat yok. Pazarda "malımın üzerinde etiket var ya" denilmesine küçük bir örnek. Yani etiket oyunu... |
Buna paralel bir başka soru daha geliyor.
Nadiren olsa da bazı ürünün birim fiyatı değil de; örneğin yarım kilosu şu fiyat, üç kilosu şu kadar fiyat diye neden yazar. ? Bu millet kaç kilonun kaçlira edeceğini bilmeyecek kadar cahil mi ? Amaç, daha fazla satın almaya vatandaşı zorlamak. Her zaman birim fiyat yazılmalı değil mi ?
Fiyatta hilenin diğer bir şekli de küsürat tabir ettiğimiz kuruşlu hanenin minik bir şekilde yazılması. Mesela 4,90 TL yazan bir etikette 90 rakamının görülmeyecek şekilde küçük yazılması, tam olarak görünmemesi..
Ürünü alırken sizden 5 TL denilerek para istenmesi sürpriz olarak size yeter de artar bile..
Nadiren olsa da bazı ürünün birim fiyatı değil de; örneğin yarım kilosu şu fiyat, üç kilosu şu kadar fiyat diye neden yazar. ? Bu millet kaç kilonun kaçlira edeceğini bilmeyecek kadar cahil mi ? Amaç, daha fazla satın almaya vatandaşı zorlamak. Her zaman birim fiyat yazılmalı değil mi ?
Fiyatta hilenin diğer bir şekli de küsürat tabir ettiğimiz kuruşlu hanenin minik bir şekilde yazılması. Mesela 4,90 TL yazan bir etikette 90 rakamının görülmeyecek şekilde küçük yazılması, tam olarak görünmemesi..
Ürünü alırken sizden 5 TL denilerek para istenmesi sürpriz olarak size yeter de artar bile..
Sırada vatandaşın kesesine göz dikmenin diğer bir çeşidi.
Diyelim ki kilosu 8 TL olan bir ürün alacaksınız. Pazarcının 10 TL lik olsun mu diye teklif etmesi, 1 kg istediğiniz ürünü 1,5 ya da iki kiloya denk getirecek şekilde satmaya çalışması da ayrı bir şikayet..
Diyelim ki kilosu 8 TL olan bir ürün alacaksınız. Pazarcının 10 TL lik olsun mu diye teklif etmesi, 1 kg istediğiniz ürünü 1,5 ya da iki kiloya denk getirecek şekilde satmaya çalışması da ayrı bir şikayet..
Bitti mi , tabii ki hayır..
Şikayetler ardı ardına geliyor.
Gelişigüzel tezgaha su dökenler yüzünden, yere düşen meyve sebzenin yere dökülen atıkların pazarda dolaşanların ayağını kaydırıp yere düşmelerine sebep olmaları.. Düzensizlik...
Haksızlığa tepki gösterdiğinizde davranış şekilleri, kabadayılaşma.. Ve tehdit...
Biraz itiraz etseniz bir kaç kişi bir araya gelip müşteriye höykürmeleri, küfürleşmelere, almazsan alma, satmıyorum lan tarzı kaba saba sözlere kulak tıkanması da bilhassa bayanların şikayet ettiği şikayet konuları...
Bir yılı geçkin zamandır yaşadığımız Pandemi dolayısıyla maske sorunu.
Pazarcı esnafı neden maske kullanmaktan kaçınır. Ya da neden burunları açık bir şekilde maskeleri formalite icabı takarlar ve zabıtalar buna neden göz yumar.
Pazarcı esnafı neden maske kullanmaktan kaçınır. Ya da neden burunları açık bir şekilde maskeleri formalite icabı takarlar ve zabıtalar buna neden göz yumar.
Caydırıcı önlemler alınmalı.
- Zabıta pazarın kapısında birikmemeli.
- İçeride devriye usulü dolaşmalı. Satıcı ile arasına mesafe koymalı. Ahbap sohbetlerine girmemeli..
- Belediye, miktardan şüphelenen vatandaş için kapı girişine doğru tartan bir teraziyi müşterinin kontrolü için bırakmalı. Başına zabıta dikmeli. Eksik tartan esnafı anında suç üstü yapmalı.
- Fiyatsız etiketlerin önüne geçmeli.
- Sık sık sigara kontrolünü yapmalı.
- Kontrollerin sivil memurlar tarafından yapılması vs...
İşte size bazı belediyelerin uygulamalarından örnekler..
Bu resmi neden koyduk. Bu uygulama İstanbul içinde bir çok belediye tarafından uygulanıyor. Vatandaşa bir şekilde zulüm yapma heveslisi olan satıcının belediyenin zabıta memurları tarafından sıkı bir denetimle tespit ediliyor olması sonucu. Tezgah adeta mühürleniyor ve görülen afiş asılıyor.
Sultangazi pazarlarında denetim yapan Belediyenin bu tür bir uygulamayı asla yapacağını kimse düşünmüyor. Ve "bizim ilçede imkansız" deniliyor
Sultangazi pazarlarında denetim yapan Belediyenin bu tür bir uygulamayı asla yapacağını kimse düşünmüyor. Ve "bizim ilçede imkansız" deniliyor
Son olarak ;
- "Zabıtalara haber verin ilgilenir" diyeceksiniz ama sizi dinleyecek zabıta bulsanız da müdahale edebilecek olanların bir takım endişeleri olabileceği gibi, şikayetçinin de o an teşhiri sonucunda şiddete maruz kalmayacağını kim iddia edebilir. O yüzden bu şikayetler pazarın dışında, aile sohbetlerinde orada burada konuşulmaktadır.
- "Belediyenin telefonunu arayarak hile yapan esnafı çağrı merkezine bildirin" denilse vatandaş kimi, neyi nasıl ispat edecek şekilde bilgi verebilir ki...
- Tabii bir de şunları yazarak konuyu kapatalım..
Pazar tezgahı kurup vatandaşa karşı dürüst olan, ürün satarken vatandaşa iyi davranan, doğru terazi kullanan, en azından bereket versin, hoş geldiniz şeklinde insani duygular taşıyan sayıları çok ama çok az olsa da pazarcı esnafımız bu yazdıklarımızdan uzaktır, tenzih ederiz. Ve onlar olmasa, o iyilerin hatırına pazara gelindiğini bilmelerini isteriz.
Bu sesin duyulması, gerekli önlemlerin alınması ve güvenilir bir pazar alışverişi yapılmasını sağlamak için gayret gösterilmelidir.
Vatandaşlardan ricamız, siz de konu hakkında düşüncelerinizi yorumlara yazabilir, bu yazıyı paylaşabilirsiniz.. Elele verirsek Sultangazi Sultanşehir olma yolunda çok büyük adımlar atmış olacaktır.
@ellinciyilmahallesi
Sosyal Medyadayız